ÎMÂN YOLU 
[Tarik El-İmân [طَرِي ُ ق الإيمَانِ 
İnsan; hayat, kâinat ve insan hakkında ve tüm bunların 
dünya hayatının öncesindeki ve sonrasındaki ile olan alâkası 
hakkında, nezdinde bulunan bir fikir ile kalkınır. O halde 
bugünkü insanın fikrini, esâslı ve kapsamlı bir değişim ile 
değiştirmek ve onun için başka bir fikir ortaya koymak 
kaçınılmazdır, tâ ki kalkınabilsin. Zîra eşyâ (şeyler) 
hakkındaki mefhumları ortaya koyan ve bu mefhumları 
terkîz eden fikirdir ve insan, hayattaki sülûkunun 
(davranışının) keyfiyetini, (hayat) hakkındaki mefhumlarına 
göre belirler. Dolayısıyla insanın sevdiği bir şahıs 
hakkındaki mefhumları, ona yönelik davranışının keyfiyetini 
belirler ki bu, buğz ettiği ve hakkında buğz mefhumlarına 
sahip olduğu bir şahsa karşı davranışına zıt ve hiç tanımayıp 
hakkında herhangi bir mefhuma sahip olmadığı bir şahsa 
karşı davranışından da farklıdır. O halde insanî sülûk 
(davranış), insanın mefhumlarına bağlıdır ve insanın düşük 
sülûkunu değiştirmek ve onu yüksek bir sülûk haline 
getirmek istediğimizde, evvelâ onun mefhumunu 
değiştirmemiz kaçınılmazdır: إِنَّ اللَّهَ َ لا يُغَيِّرُ مَا بَِقوْمٍ حَتَّى يُ َ غيِّرُوا مَا 
بِأَنُفسِهِمْ “Muhakkak ki Allah, bir kavimde olanı değiştirmez, 
tâ ki onlar kendilerinde olanı değiştirmedikçe!” [er-Ra’d 11] 
  |